Çocuklarda Demir Eksikliği ve Anemi

Demir eksikliği, bebeklikten itibaren her yaştaki çocuğu etkileyen bir sorundur. Yetersiz anne sütü alımı, 2 yaşında demir eksikliği olan yiyeceklerle beslenme ve hızlı büyüme ile ergenlik, ilaçlar veya sık enfeksiyonlar demir eksikliğine neden olabilir.

Demir eksikliği anemisi, çocuklarda en sık görülen anemidir.çocuklarda demir eksikliği, çocuklarda anemi nasıl olur, çocuklarda neminin nedenleri

Anemi

Kırmızı kan hücreleri (eritrositler) ve hemoglobin sayısı, birlikte veya ayrı ayrı yaşa göre normal değerlerin altına düştüğünde meydana gelir.

Bu azalma sonucunda kanın oksijen kapasitesi ve hücrelere verilen oksijen miktarı azalır. Bununla birlikte, hemoglobin seviyesi 7-8 g / dL’nin altına düşmezse önemli fizyolojik değişiklikler meydana gelmeyecektir. Cilt, gözler ve iç yanaklar gibi soluk cilt bölgeleri ancak bu değerin altına düştüğünde belirginleşir.

Vücudun hemoglobin üretmesi için demire ihtiyacı vardır. Demir eksikliği nedeniyle vücut, kırmızı kan hücreleri için yeterli hemoglobin üretemez.

Demir eksikliği anemisi

Bu, özellikle gelişim sırasında çocukların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimini olumsuz etkiler. Bu nedenlerle çocuklarda demir eksikliği ciddiye alınmalı ve semptomlar kontrol altına alınmalıdır.

Nedenler

Bebek ve çocuklarda demir eksikliğinin en önemli nedeni anne sütündeki ve demir içeren besinlerin yetersiz beslenmesidir.

İlk 6 ay anne sütüyle beslenen bebeklerde demir eksikliği yoktur. Anne sütündeki demir çok kolay emildiğinden, büyüyen bir bebek için yeterli demir vardır.

Altı aydan sonra tamamlayıcı gıdalara geçildiğinde, yeterince demir alamayan bir çocuk demir eksikliği için adaydır. Bebeklerde demir eksikliğini önlemek için; İki yaşına kadar anne sütüne devam edin, tamamlayıcı gıdalara demir içeren yiyecekler ekleyin, inek sütü alerjilerine ve fazla inek sütüne dikkat edin ve gerekirse tıbbi gözetim altında demir takviyeleri kullanın.

Çocuklarda demir eksikliği anemisinin en önemli nedeni, yetersiz beslenme veya yetersiz beslenme nedeniyle yetersiz demir alımıdır. Çölyak hastalığı gibi besinlerin emilimini engelleyen hastalıklar, yetersiz demir alımına neden olabilir.

Diğer olası nedenler şunları içerir:

Yoğun burun kanamaları

Bağırsak polipleri ve bazı bağırsak parazitleri

Dışkı ve idrarda kan kaybı (peptik ülser hastalığı, idrar yolu enfeksiyonları ve inek sütü alerjisi gibi nedenlerle),

Makatta çatlaklar

Ergenlik döneminde düzensiz ve ağır adet kanaması.

Bazı ilaçların çocuklarda kansızlığa neden olabileceği unutulmamalıdır. Kırmızı kan hücresi üretimini baskılayan veya bozan ilaçlar anemiye neden olabilir. Besinlerin emilimini engelleyen ilaçlar da kansızlığa neden olabilir.

Sık görülen enfeksiyonlar ve kronik hastalıklar da anemiye neden olabilir. Akdeniz anemisi olarak bilinen talasemi, genellikle 4 ila 6 aylıkken ortaya çıkar ve derin aneminin nedenidir ve yoğun tedavi gerektirir.

Semptomlar

Aneminin en yaygın semptomu solukluktur. Bu solukluk göz kapakları, yanaklar ve ağız, avuç içi ve tırnak yatağına bakılarak anlaşılabilir.

Aşağıdaki durumlarda derhal bir doktora başvurmalısınız:

Soluk cilt

Bozukluk

Anoreksi

Çok ağlamak (büyü ekleme şeklini alabilir)

Zayıflık

Kalp atışı hissi

Ağır demir eksikliği ile birlikte buz, toprak veya duvar ve metal gibi besin olmayan maddeleri yalamak gibi belirtiler de görülür. Çocuğunuzun dikkat ve konsantrasyon sorunları varsa, bunun nedeni demir eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir.

Bu şikayetlerin çoğu demir eksikliğinin erken teşhisi ve tedavisi ile düzelir.

Teşhis yöntemleri

Bebek ve çocuklarda demir eksikliği kan testi ile test edilir. Ayrıca demir eksikliği anemisi olan bir çocuğun dışkı ve idrarda kan kaybı olup olmadığını öğrenmeniz gerekebilir.

Dışkıda gizli kan testi, peptik ülser hastalığı veya inek sütü alerjisi gibi nedenlerle kan kaybına yönelik olarak aralıklı olarak kanama olabileceği için defalarca tekrarlanabilir. İdrar kanamasının en yaygın nedeni idrar yolu enfeksiyonlarıdır.

Tedavi yöntemleri

Demir eksikliği tedavisi esas olarak oral demir takviyeleri ile yapılır. Tedavi ortalama 3 ay sürer. İlk 2 ayda hemoglobini artırmayı, üçüncü ayda demir depolarını yenilemeyi hedefler.

Erken doğumlar ve düşük doğum ağırlıklı bebekler profilaktik demir desteği gerektirebilir.

Demir eksikliğini önlemek için ne yapılmalı

Bir çocuğun gelişimi üzerindeki ciddi etkileri göz önüne alındığında, demir eksikliği derhal tedavi edilmelidir.

Altı ay emzirme

Demir eksikliği anemisini önlemek için beslenmeyi önemli kılmak,

Ultrason ve detaylı ultrason nedir?

Ultrason nedir sorusu, her ne sebeple olursa olsun ultrason geçirmesi gereken kişilerin veya yakınlarının aklına gelen ilk sorulardan biridir. Ultrason, vücuttaki organları değerlendiren ve ortaya çıkan değişiklikleri, gelişmeleri ve sorunları tespit eden bir işlemdir. Mevcut durumun tam olarak incelenmesine imkan veren bu yöntem ile sorunlar kolaylıkla tespit edilebilmektedir.

Gebelikte bebeğin gelişiminin izlenmesi, yumuşak dokulardaki sorunların izlenmesi ve iç organlardaki sorunların belirlenmesi için de ultrason kullanımı önerilmektedir.ultrason nedir, detaylı ultrason nedir, ultrasonun etkileri nelerdir

Ultrason iki şekilde kullanılır: standart 2D ultrason ve ayrıntılı ultrason. Standart ultrason nedir, ayrıntılı ultrason nedir ve ayrıntılı ultrason nedir, ultrason türleri hakkında en çok merak edilen kavramlardan bazılarıdır. Standart bir ultrason, gebeliğin herhangi bir aşamasında gerçekleştirilen bir 2D görüntüleme prosedürüdür. İlk aylarda çok sağlıklı görüntüler alınamadığı için uzmanlar genellikle 16. haftadan itibaren 2D ultrason kullanırlar.

Ayrıntılı ultrason da sıklıkla hamilelik sırasında kullanılır. Detaylı ultrason olarak da adlandırılan bu yöntem sayesinde çocuğun sağlık durumu ve organları hakkında detaylı bilgi almanın yanı sıra çocuğun gelişimini detaylı bir şekilde takip etmek mümkündür.

Ayrıca organlara ait kanserli dokuların incelenmesinde de kullanılan bu yöntem, dokuları değerlendirmek ve tümör kitlelerinin varlığını tespit etmek için de kullanılabilir.

Ultrasonik cihaz türleri nelerdir?

İnsan vücudundaki görünmez değişiklikleri incelemenizi sağlayan tıbbi cihaza ultrason denir. Kısaca ultrason denilen bu cihaz dokularda dolaşmak için insan kulağının duyamayacağı bir frekansta ses dalgaları kullanır. Bu ses dalgalarının yakaladığı gerçek zamanlı görüntü, cihaza bağlı bir monitör aracılığıyla izlenebilir. Ultrason makinesi 2 ayrı parçadan oluşmaktadır. Parçalardan ilki, insan vücuduna dokunan ve elle çalıştırılan bir sondadır. Cihazın diğer kısmı, probun yaydığı ses dalgalarını görünür kılan görüntüleme ünitesidir. Ultrason cihazları, sağladıkları kalite ve görüntü detayına bağlı olarak farklı tiplerde sınıflandırılır.

2D ultrason cihazı

2D (2D) ultrason cihazları, esas olarak rutin muayenelerde kullanılan cihazlardır. Genel değerlendirme ve kontrol uygulamalarında 2D ultrason makineleri kullanılmaktadır. Genellikle gebelik izlemede kullanılan 2D ultrason cihazları ile bebeğin kalp atışı, plasentanın konumu ve bebeğin göbek kordonu kolaylıkla görüntülenebilir. Bu cihazlarla çekilen resimler siyah beyaz olacaktır. Bebeğin boyu, kilosu ve fiziksel gelişimi de 2D ultrason cihazları kullanılarak izlenebilir. Ayrıca 2D ultrason kullanımı, ultrason fiyatı açısından en uygun seçenektir.

3D ultrason cihazı

3D (3D) ultrason cihazları, özellikle takip sırasında gebelik takibi sırasında daha net sonuçlar sağlar. 3D ultrason uygulaması sayesinde çocuğun hangi hafta içindeki gelişimini detaylı olarak takip edebilirsiniz. Ayrıca 3 boyutlu ultrason görüntüleme, bebeğin ayrıntılı görüntüsünü daha büyük ve daha renkli bir şekilde sağlar. Genellikle 3. aydan sonra kullanılan 3D ultrason yöntemi ile bebeğin kilosunu, boyunu ve hacmini belirlemek daha kolaydır. Bu cihazlar ile bir kız veya erkek çocuğunun ultrason görüntüsü detaylı olarak izlenebildiği için cinsiyet tespiti daha kolay hale gelmektedir.

Hamilelikte Kan Uyuşmazlığı

Hamilelikte kan uyuşmazlığı anne adayının kanının Rh(-) ve baba adayının kanının Rh(+) olduğu zaman görülen bir problemdir. Rh zıtlığı veya Rh uygunsuzluğu olarakta tanımlanan bu rahatsızlığın her zaman bebek üzerinde bir etkisi olacağı söz konusu değildir. Herhangi bir yan etkisinin görülmesi için ilk olarak bebeğin kanının Rh(+) olması gerekmektedir. Bununla birlikte hamilelik veya doğum esnasında annenin kanının bebeğin kanına karışması ve bebeğin karşı zıt kan grubundan gelen kanları yabancı bir madde olarak algılaması ve buna karşı bağışıklık sistemini devreye sokup bu duruma karşı antikor meydana getirmesi gerekmektedir. Antikor hücreler olarak tanımlanan bu yenileme hücrelerinin görevi antijen durumunu ortadan kaldırmak olup, vücut tarafından kendiliğinden üretilmektedir. Daha evvelinden doğru olmayan kan grubunun nakli veya düşük meydana gelmesi gibi durumlarda vücut tarafından otomatik olarak antikor üretilmediği taktirde çoğunlukla ilk hamileliklerde bebeğin sağlığı açısından negatif bir durum oluşmaz. Bunun nedeni uyarılma meydana gelip antikor üretilinceye kadar hamileliğin sonlanmasıdır. Bu uyarılma da genellikle doğum esnasında bebekten anneye olan kan geçişi sayesinde meydana gelmektedir. Doğumun ardından bu uyarılma giderilmezse veya bir şekilde engellenmezse bundan sonraki hamilelik durumlarında vücut bu yabancı kanla karşılaştığında kanı anımsar ve otomatik olarak antikor hücreler meydana getirerek bebeğin kan hücrelerine karşı savunmaya geçerek o hücrelere zarar vermeye başlar.kan uyuşmazlığı, hamilelikte kan uyuşmazlığı, hamilelik döneminde kan uyuşmazlığı nedenleri

Kan grupları A ve B olarak iki farklı gruba ayrılır. Her kişi A, B, AB veya 0 kan gruplarından bir tanesine sahiptir. Kan grupları, kırmızı kan hüclerinin içerisinde yer alan antijen maddelere göre ayrılır ve adlandırılır. Antijen hücreler, savunma sisteminini aktifleştiren protein gruplarıdır. Kan uyuşmazlığı rahatsızlığında bebeğin kan grubu (+) ise doğum sırasında annenin kanıyla bebeğin kanının birleşmesi sonucu annenin kanına Rh faktörü bulaşır. Anne adayının vücudu ise bu duruma otomatik olarak antikor hücreler üreterek karşılık verir. Bu tepkiyle birlikte, ultrason çekildiğinde bebekte hidrops olarak isimlendirilen vücut boşluklarında sıvı birikmesi durumu ortaya çıkar. Bebekte meydana gelen anemi nedeniyle kalp yetmezliği ortaya çıkabilir. Rahatsızlığın şiddetine ve tahrip edilen hücrelerin sayısına paralel olarak bebeğin anne karnında ölümüne kadar bir çok farklı problem meydana gelebilir. Anne adayının savunma mekanizması bir kere antikor hücre üretimine başladığında artık bu geri dönüşü olmayan bir süreci ifade etmektedir. Kan uyuşmazlığı durumunda en çok dikkat edilmesi gereken nokta müdehalenin vücudun antikor üretmeden önce gerçekleştirilmesidir.

Kan Uyuşmazlığının Tedavisi

Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu rahatsızlıkta asıl önemli olan annenin savunma sisteminin antikor üretmeden engellenmesidir. Bu tür rahatsızlıkların tedavisinde asıl önemli olan kural korunma olduğu için aşağıdaki adımlar çok önemlidir:

– Hamilelikten önce anne ve baba adaylarının kan grupları belirlenmelidir. Eğer herhangi bir kan uyuşmazlığı durumu söz konusu ise hamilelik boyunca “İndirekt Coombs” isimli test belirli aralıklarla uygulanmalıdır.

– İlk hamilelikte eğer böyle bir durum ihtimali varsa 28.haftada erken korunma iğnesi yaptırılarabilir.

– Düşük durumlarında hamilelik 3üncü ayını geride bırakmışsa korunma aşısı tam doz olarak uygulanmalıdır. Kürtaj esnasında ise korunma aşısı operasyondan önce gerçekleştirilmeli ve kürtaj mümkünse vakum tekniğiyle gerçekleştirilmelidir.

Çocuklarda Gelişim Değerlendirmesi Yapımı

Çocukların sağlıklı veya gelişimsel sorunları olup olmadığını gelişimsel olarak izlemek ve değerlendirmek önemlidir. Ebeveynler tarafından kaçan ayrıntılar bazen gelişimsel açıdan önemli olabilir. Çocuk gelişimsel olarak yaşıtlarının arkasında veya önünde ise, ebeveynlerin yanı sıra çocuk da onlara doğru yönlendirilmeli ve rehberlik edilmelidir.çocuklarda gelişim değerlendirmesi, çocukların geliştiğini anlama

Bu amaçla uygulanan geliştirme testleri vardır. Bir çocuğa gelişimsel test uygulamak için gelişimsel risk altında olma zorunluluğu yoktur. Genel gelişim durumunu izlemek ve kazanılan bilgi ve becerilerin seviyesini belirlemek için bir geliştirme testi de yapılabilir.

Ancak, geliştirme testi ve zeka testi karıştırılmamalıdır. Gelişimsel test doğumdan ve onu takip eden süreçlerden sonra uygulanabilir, ancak zeka testini yapmak için çocuğun 6 yaşında olması gerekir.

Gelişim testinde çocuklar 5 ana gelişim alanında değerlendirilir.

  1. Zihinsel gelişim
  2. Sosyal-duygusal gelişim
  3. Motor gelişim
  4. Dil gelişimi
  5. Kişisel bakım gelişimi

Öz bakımın geliştirilmesi ile ilgili maddelerin çocuğun annesi veya babasına sorulmasıyla doldurulması istenir, ancak diğer gelişim alanlarında birebir başvuru yapılır.

Bu uygulama sırasında, ilk olarak çocuğun takvim yaşı gün / ay / yıl olarak hesaplanır ve bu aralıkta kendisinden beklenen becerileri yerine getirip getiremeyeceği test edilir.

Uygulama sırasında testi yapan kişi çocuğu taramaz ve yönlendirmez. Sadece sorular sorar veya talimat verir ve çocuğun bu talimatlara uygun hareket edip etmediğini gözlemler.

Tercihen ebeveynlerden biri test sırasında alınmaz. Çünkü ebeveynler çocuklardan önce sorulan soruları cevaplama ya da cevaplarını bulmalarına yardımcı olma eğilimindedir.

Bununla birlikte, eğer çocuk endişeli ise ve bu kaygı düzeyi test performansını etkileyecekse, ebeveynlerden biri alınabilir. Ebeveynlerin çocuğun sessiz kalması için ayın tepkilerine müdahale etmemesi ve ne zaman alkışlamaması tavsiye edilir. / doğru cevap veriyor. Ebeveynler, çocukla göz teması kuramayacakları bir sırada otururlar.

Gelişimsel testte amaç, çocuğun yaş aralığında kendisinden beklenen becerilere sahip olup olmadığını belirlemektir, bu nedenle test daha ileri götürülmez. Örneğin, 4 yaşında bir çocuğa gelişimsel bir test verilirse ve çocuğa tüm 4 yıllık becerilerinde başarılı olursa, 5-6 yaş düzeyinde sorular sorulur ve ne kadar ileri düzeyde olduğuna dair başka bir karar verilemez.

Ebeveyn, çocuklarının yaşıtlarından daha fazla geliştiğini düşünüyorsa, 6 yaşını beklemeli ve bir zeka testi yaptırmalıdır.

Gelişim testi sonucunda, çocuğun bir veya daha fazla gelişim bölgesinde geride olduğu tespit edilirse, akranları detaylı bir gelişim taraması için farklı alanlara yönlendirilebilir.

Örneğin, tüm gelişim alanlarında yaşıtları düzeyinde olan ancak dil gelişim alanında geride kalan bir çocuk işitme taraması yapmak için odyolojiye yönlendirilebilir.

Ya da fiziksel gelişim alanında kendisinden beklenen becerileri gösteremeyen bir çocuk, ayrıntılı tarama için ortopediye yönlendirilebilir.

Geliştirme testi 6 ayda bir tekrarlanabilir. Test sonucuna göre, çocuk gelişim takibine alınırsa, test her ay tekrarlanmaz, ancak her ay kontrol sırasında hangi becerileri kazandığını, gelişim oranını takip eder. Gerekirse, aile için bir ev destek programı hazırlanır.

Çocukları Dudaktan Öpmenin 10 Zararı

Her ebeveyn için oğlu çok önemli ve değerlidir. Hamilelik sırasında, ebeveyn çocuğunun kucağına alma gününü sabırsızlıkla bekler. Bebeğine sadece doğum anına kadar duygusal olarak sevebiler dokunabilir, kucaklayabilir ve öpebilir.

Doğumdan sonra anne ve baba ile şehvetli temas bebekler için çok önemlidir. Bebek bu şehvetli dokunuş, sarılma ve öpüşme ile güvende hissediyor.çocukları dudaktan öpme, çocukları dudaktan öpmenin zararı

Neden dudakları öpmek, yumuşak eller ve saçları öpmek için kırmızı yanaklı bebekleri ve çocukları öpmeyi tercih ediyoruz.

Çocuğunu dudaktan öper ve daha çok seven ebeveyn mi? Tabii ki hayır. Aslında, ebeveynler çocuklarını seviyorsa ve fiziksel veya ruhsal olarak onlara zarar vermek istemiyorsa, aksine dudaklarından öpmemelidirler.

Çocukları dudaklarından öpmek onlara birçok yönden zarar verir:

Bağışıklık sistemi hala zayıf olan çocuk dudaklarından öpüldüğünden, mikroplara daha fazla maruz kalır ve daha sık hastalanır

Herkes, özellikle bebekler ve çocuklar için çok tehlikeli olan akne, diş eti iltihabı gibi ciddi enfeksiyonlara maruz kalabilir.

Çocuklar için özel alanları olduğunu ve kimsenin bu alanlara dokunmasına izin vermemesi gerektiğini açıklarken, çocuğu dudaklarından öpmek çocuğun zihninde bir çelişki yaratır.

Ebeveynleri tarafından dudaklarından öpülen çocuk, onu dudaklarından öperken başkasına itiraz etmez. Çünkü ebeveynlerinin çocuklar için yaptıkları doğru, meşru.

Bu nedenle, çocuklar kendilerini taciz, istismar ve hatta kötü niyetli insanlara tecavüze karşı koruyamazlar, davranışlarının kötü ve zararlı olduğunu bile anlamayabilirler.

Babanın oğlu, annenin kızın dudaklarını öpmesi, çocukta cinsel kimlik karışıklığı, daha fazla cinsel tercih, kendi cinsel rolünü benimsememe gibi tehlikelere neden olabilir.

Baba kızı ve anneyi çocuğun dudaklarından öperse, gelecekte anne ve baba ile doğru ve sağlıksız bir ilişkiye yol açabilir. Bu şekilde öpülen çocuk, gelecekte evliliğinde ve cinsel yaşamında zorluklar yaşayabilir.

Dudaklarda öpüşmek, çocukta yetişkin cinselliğini uyandıran bazı semboller içerdiğinden, çocuğun kafası karışır ve gelişimi olumsuz etkilenir.

Ebeveynleri tarafından dudaklarından öpülen çocuk arkadaşını ve bu şekilde eve gelen konuğu öpmeye çalışırsa, bu çocuğun sosyal kabulü için bir dezavantaj yaratır.

Bebeklik ve çocukluk döneminde dudaklarından öpülen çocuk, ergenlik ve yetişkinlik döneminde gelişimsel, sosyal ve duygusal problemler yaşayabilir.

Hadi çocuklarımızı öpelim, çok öpeceğiz. Ama dudağı, kıçını, kalçasını değil. Yanaklarını elleriyle öpelim.

Bebeklerde Kepçe Kulak Vakalarının Ortaya Çıkması

Bazı çocuklar, hiç istenmese bile, kulaklarındaki belirgin bir kepçelik ile dünyaya gözlerini açmaktadır. Peki, böylesi durumlar ile karşılaşıldığı vakit ne yapılması gerekmektedir? Size bu konu hakkında bilgi vermek istiyoruz. Bebeklerin doğuştan kepçe kulak olduğunu fark eden anne ve babalar, genel olarak, ya bir bandaj ile ya da kulakların geri yatmasına yardımcı olacak bir aparat ile bu soruna çözüm bulmaya çalışıyor. Bu çözüm sürecinin hiçbir bilimsel ve tıbbi temeli olmadığını söylemeye bile gerek yok. Gerçekten de, ister bebekler özelinde olsun isterse de yetişkinler özelinde olsun, kulak bozukluklarının düzeltilmesi için cerrahi bir operasyon gerekmektedir. Bebekler özelinde ortaya çıkan kepçe kulak vakalarının temel nedeni genetik özelliklerde bebeklerde kepçe kulak durumu, bebeklikte kepçe kulak oluşumuaranmalıdır. Genetik nedenlerden ötürü ortaya çıkan problemlerin sadece cerrahi prosedürler yardımıyla aşılabileceğini bir kez daha belirtmek istiyoruz. Cerrahi operasyonlar dışında yapılan herhangi bir tedavi ya da kullanılan bir aparat kepçe kulak sorununun ortadan kalkmasına yetmeyecektir. Ancak bebeklerin kepçe kulak olması durumunda bile operasyondan geçmeleri için 5 yaşını tamamlamış olmaları gerekir. Ameliyatın çok ileri yaşlara ertelenmemesi önemlidir. Çünkü çocuğun okul yıllarında arkadaşları tarafından beğenilmemesi ve dalga konusu haline getirilmesi, psikolojik gelişimi açısından dezavantajlı durumların ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bizce, çocukların kulak gelişimi okul öncesinde tamamlandığı için ameliyatların 6 yaşında yapılması mümkündür. Bebeklerde görülen kepçe kulak vakaları için yapılan ameliyatlarda özel olarak ayrı bir tekniğin hayata geçirilmediğini söyleyelim. İhtiyaca göre, klasik yöntem ve ip ile askı tekniği uygulanabilmektedir. Bebekler muayene edildikten sonra hangi tekniğin daha yararlı olacağı belirlenir ve buna göre bir ameliyat gerçekleştirilir. Bütün kepçe kulak ameliyatları, ameliyathane ortamında yapılmalıdır. İşlemlerde hem lokal anestezi hem de genel anestezi kullanılabilir. Buna da uzman cerrah karar verecektir. Ameliyat tamamlandıktan sonra, uygulanan tekniğe bağlı biçimde değişkenlik gösteren bir bandaj takma süresi ortaya çıkmaktadır. Bu zaman aralığı 1 – 7 gün arasında değişir. Klasik yöntem kullanılarak yapılan bir kepçe kulak operasyonunda bu süre bir haftayı bulmaktadır. Ameliyatlardan sonra, kişilerin kulaklarına dışarıdan gelecek olan fiziksel darbelere karşı dikkatli olmaları gerekmektedir. Erken yaşlarda hayata geçirilen kepçe kulak operasyonları, halk arasında bilindiğinin aksine, zararlı olmaktan çok faydalıdır. Bunun en temel nedeni, çocukların kendi estetik görünümlerine çok fazla aşina olmadan sıkıntılarından kurtulmalarıdır. Çocuklar kendilerini daha iyi bir biçimde kavradıkça ve sosyalleştikçe, kulakları ile alay edilmesi durumu ile karşılaşmaları olasıdır. Bu durumda çocuğun psikolojik sıkıntılarının oluşması riski doğacaktır. Biz, anne ve babaların sorumluluk üstlenerek, çocukları 6 yaşına geldiği zaman, kepçe kulak ameliyatını yaptırmalarını öneriyoruz. Kepçe kulak ile ilgili sıkıntılar belirli bir zaman süreci geçtikten sonra kendiliğinden ortadan kalkmazlar. Bu yüzden sorunun ortadan kalmasını beklemenizin herhangi bir faydası yoktur. Hatta bu bekleyiş, kulaklardaki kepçeliğin iyice yerleşmesine ve geri döndürülemez bir biçimde kalıcı olmasına bile neden olabilir. Ameliyat, kepçe kulak sorunundan kurtulmanız açısından tek yöntem olarak ön plana çıkmaktadır. Bir kez daha, herhangi bir cerrahi operasyon olmadan kepçe kulak bozukluğundan çocuğunuzun kurtulmasını beklememenizi öneriyoruz.

Üreme Sorunları Nelerdir?

Milyonlarca insanı etkileyen kısırlığın pek çok nedeni bulunmaktadır. Kısırlık sorunu bulunmayan her on çiftten birinin çocuk yapması bir yıldan, yirmi çiftten birinin ise iki yıldan daha uzun sürmektedir. Altı çiftten biri çocuk sahibi olabilmek için tedavi görmektedir; ancak bazen yaşam tarzında basit değişiklikler yaparak ve doğal tedavi yöntemleri uygulayarak tıbbi tedaviye gerek kalmadan çocuk sahibi olmak mümkündür.üreme sorunları, üreme sorunu tedavileri, üreme sorunlarının çözümleri nelerdir

En sık rastlanan üç üreme sorunu şunlardır:

Sperm sayısının az olması, spermlerin normal yapıda olmaması ya da motilitesinin (hareketlilik) düşük olması.

Polikistik over sendromundan ya da yumurtalardaki kistlerin hormon dengesini bozmasından kaynaklanan yumurtlama sorunları.

Bazen pelvisteki enfeksiyon hastalıkları sonucu tıkanan üreme kanalları.

Üreme sorunlarının diğer nedenleri arasında rahimdeki anomaliler, endometriyoz ya da spermin yolunu engelleyen servikal mukus sayılabilir. Sigara içmek, alkol kullanmak, böcek ilaçlarına veya diğer zehirli kimyasallara maruz kalmak ve alınan bazı ilaçlar da üreme sorunu yaratabilir. Kadınlarda doğurganlık yaş ilerledikçe azalır; hamile kalmaya çalışan kadının yaşı ne kadar ileri olursa hamile kalması da o kadar zor olur.

Korunma

Bazı üreme sorunlan kişinin alacağı tedbirlerle önlenebilir. Genel sağlık durumlarına özen gösteren anne ve baba adaylarının sağlıklı yumurta ve sperm üretme ve istedikleri zaman çocuk sahibi olma ihtimali yükselir. Sağlıklı anne ve babalardan doğacak bebeklerin de gelişimlerini normal olarak sürdürme ihtimali yüksektir.

Görünüşte üreme sorunu bulunan pek çok çiftte aslında sperm yumurtayı birçok kez döllemiş, ancak döllenen yumurta ya da embriyo ölmüştür. Erken bir düşükten ya da döllenen yumurtanın rahim duvanna tutunamamasından doğan bu sorunlar “gerçek kısırlık” kapsamına girmez.

Erkekler için önlemler

Üreme sorunu olan erkeklerin:

İçerdiği doğal östrojen miktarı sperm sayısını azaltabileceği için bira içmemesi;

Östrojen içeren et, süt ürünleri, baklagiller ve bezelye tüketimini azaltması;

Testisler ısındığında sperm üretimi zayıfladığından, sıcak banyodan kaçınması gerekir.

Kadınlar için önlemler

Herhangi bir ilaç almadan önce doktorunuza veya eczacınıza hamile kalmaya çalıştığınızı söyleyin; bazı ilaçlar doğacak bebeğinize zarar verebilir. Röntgen filmi çektirmeden önce de doktorunuza, dişçinize ve röntgen teknisyenine hamile kalmak istediğinizi belirtmelisiniz ki gerekli önlemleri alsınlar ya da röntgeni başka bir zamana ertelesinler.

İlaçlar: Reçetesiz satılan ilaçlar (doktorun yazdıkları dışında) ve esrar gibi uyuşturucu maddeler de dahil olmak üzere, gerekli olmayan hiçbir maddeyi almayın.

Aşı: Kadınlar, mümkünse, hamilelik sürecinde ve önceki altı ay içinde, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, çocuk felci ve sarıhumma gibi canlı organizmalar içeren bağışıklık aşılarını yaptırmamalıdır. Bu aşılardan birini olduktan kısa bir süre sonra hamile kalırsanız doktorunuza haber verin.

Bitkisel ilaçlar, uçucu yağlar ve takviyeler: Hamile kalmaya çalıştığınız süre içinde ya da hamile iken bu sayılanları kullanmadan önce daima yetkili bir uzmanın görüşünü alın.

Hamile kalmaya çalışmak

Sperm, yumurta ve doğacak bebeğin sağlıklı olmasını sağlamak için hamile kalmak istediğiniz zamandan en az altı ay öncesinden itibaren aşağıdaki tavsiyelere uymanız gerekir. Sizin veya eşinizin daha önce bir üreme sorunu yaşamış olup olmaması bu tavsiyelerde bir değişiklik yaratmaz

Beslenme: Başta folik asit, selenyum, çinko, temel yağ asitleri ve C, E ve B vitaminleri olmak üzere bazı besinlerin eksikliği üreme sorunlanyla ilişkilendirilebilir. Bu maddeler bakımından zengin olan bir beslenme uygulayın. Böcek ilaçlannın kalıntılannı temizlemek için sebze ve meyveleri iyice yıkayın, ovalayın veya kabuklarını soyun ya da bulabilirseniz, organik ürünler tüketin.

Fazla kafein hem kadınlarda, hem de erkeklerde doğurganlığı azaltır. Günde 300 miligramdan fazla kafein almayın; bazı doktorların günde 100 miligramdan fazla kafein alınmamasını tavsiye ettiklerini de aklınızdan çıkarmayın. Normal koyulukta orta boy bir filtre kahvede yaklaşık 100 mg, hazır kahvede 60 mg, bir fincan çay veya bir kutu kolada 40 mg kafein bulunur. Ancak, henüz kesin olmamakla beraber, son zamanlarda yapılan bir araştırma günde yarım çay bardağından fazla çay veya yeşil çay içenlerin hamile kalma şansının oldukça arttığını ortaya koymaktadır.

Takviyeler: İhtiyacınız olan besin maddelerini yiyeceklerden yeterince temin etmek zor olabileceğinden, genellikle takviye almanız tavsiye edilir. Şu takviyelerle ilgili doktorunuza danışın:

Kadınlar genellikle, hamile kalmak istedikleri günden başlayarak, hamileliğin 12. haftasının sonuna kadar, ya da bazı doktorların tavsiye ettiği gibi tüm hamilelik süresince, folik asit takviyesi (günde 400 mikrogram) almalıdır. Spina bifida ya da nöral tüp defektli bir bebeğiniz varsa (veya böyle bir bebek düşürdüyseniz) folik asit dozunu günde 4 miligrama çıkarmak gerekir.

İyi beslenmeyen, zayıf, sigara ve alkol kullanan veya düşük yapmış biriyseniz, hamile kalmaya çalışan kadınlar için hazırlanan çoklu vitamin ve mineral takviyelerinden alın. Ayrıca, bunlara ek olarak başka şeyler de almanız gerekip gerekmediğini doktorunuzdan öğrenin. Erkekler ise çok amaçlı takviyelerden birini alabilir.

B vitaminleri ile ilişkili ve amino asit benzeri bir kimyasal olan L-karnitin sperm sayısını çoğaltır ve spermlerin motilitesini artırır.

Spermlerin oluşumuna ve sperm sayısının artmasına yardımcı olmak amacıyla her üç ayda bir dönüşümlü olarak ginseng ve Sibirya gingsengi kullanabilirsiniz; ginsengden günde iki kere 100-250 miligram, Sibirya ginsenginden ise 100-300 miligram alın.

Kilo: Kadınların ve erkeklerin, beden yapıları ve boylanna göre ideal olan sağlıklı kiloya ulaşmaları ve/veya bu kiloda kalmaları gerekir. Aşırı kilolu olan kadınların, hem polikistik över sendromu riski yüksek olduğundan, hem de şişman olduklan için düşük yapmaya neden olan diyabete yakalanma riski fazla olduğundan doğurganlıkları daha düşük olur. Aşırı zayıf kadınlar ise sık ya da hiç yumurtlamama eğilimindedir. Aşırı yağ sperm üretimini engellediğinden, vücudu fazla yağlı olan bir erkeğin üreme kapasitesi de düşebilir.

Çocuklarda Obezite Riskleri

Obezite tüm toplumlarda yaygın görülen bir problem özellikle çocuklarda ciddi bir sağlık sorunu olmakta. Obezite, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, yüksek kolesterol ve şeker hastalığı gibi önemli sağlık sorunlarına neden olabilir. Obezite, alınan kaloriden daha az kalori harcamanın bir sonucu olarak oluşur. Ama unutulmamalıdır ki bazı risk faktörleri çocukta obezite gelişme şansını artırmaktadır.çocuklarda obezite, çocuklarda obezite oluşumu, çocuklar neden obezite olur

Genetik Faktörler

Colorado State Üniversitesinin açıklamasına göre, genetik faktörler bir çocukta kilo fazlalığı gelişmesi şansını artırmaktadır. Ailede aşırı kilolu kişiler olan ailelerin çocuklarının fazla kilolu veya obez olduğu görülmüş.

Davranışlar

Bazı davranışlar veya davranış eksiklikleri çocuklarda obeziteye katkıda bulunabilir. Kolori miktarı yüksek yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi yani şeker ve yağ oranı yüksek gıdaların fazla tüketilmesi çocuklarda davranışsal bir bozukluktur ve obezite için risk faktörüdür. Özellikle televizyon ve bilgisayar başında oyun oynamak film izlemekte obezite için bir risk faktörüdür. Bu durumlarda fiziksel aktivite olmadığı için enerji tüketimi minimaldir.

Çevre Faktörü

Çocuklarda büyüdüğü çevrede obezite için bir risk oluşturabilir. Evde anne ve baba rol model olarak görüldüğü için çocuklar ebeveynlerin alışkanlıklarını örnek olarak alabilir. Ebeveynlerin, beslenme ve fiziksel aktivite açısından seçimleri çocukların da seçimi olmaktadır. Ayrıca çocukların okul ve arkadaş ortamları da yeme alışkanlıkları ve fizik aktivitelerini etkileyecek diğer ortamlardır.

Sosyokültürel ve Ekonomik Faktörler

Sosyoekonomik ve sosyokültürel durumlar da obezitede rol oynayabilir. Örneğin düşük gelirli ailelerin sağlıksız ve düzensiz beslenme alışkanlıklarının yanında fizik aktivite için yeterli ekonomik ve uygun ortamlarının olmaması obezite için önemli rol oynamaktadır.

Emzirme Sırasında Memelerde Ağrı ve Acı Oluşması

Bebeğiniz doğduktan sonra kadınlar için önemli bir deneyim de emzirme dönemidir. Ama bazılarında emzirme ağrılı olabilir. Süt kanallarının tıkanması, memede iltihaplanma (Mastit), meme uçlarında ağrı gibi birçok neden emzirme sırasında ağrıya neden olabilir. Neyse ki bu durumlar basit tedavi yöntemleri ile kolayca ortadan kaldırılabilmektedir. Emzirme sırasında ağrı duyuyorsanız mutlaka doktorunuzla görüşerek tıbbi yardım alın.memede ağrı oluşması, emziren annenin memesinde ağrı oluşumu, meme ucu yarası oluşumu

Süt Kanallarının Tıkanması

Bebeğinizin az beslenmesi veya zaman problemi nedeni ile bebeğinizi formül sütlerle veya mamalar ile beslenmesi durumunda süt kanallarında tıkanma görülebilir. Çocuğu sütten kesme ve dar sutyen kullanmak da süt kanallarında sorunlara neden olabilir. Süt kanallarında tıkanıklığın belirtileri memede kızarıklık, ısı artışı ve memelerde hassasiyettir. Tıkanık kanalları açmak için, memeyi gevşetip rahatlatmak ve emzirmeden önce memeye ılık kompres uygulama yapılabilir. Ağrı olan bölgeye masaj yapmak, ağrıyı rahatlatıp hafifletebilir. Sorun birkaç gün devam ediyor ise doktorunuza başvurun.

Meme İltihabı (Mastit)

Memedeki yaralar veya süt kanallarında tıkanıklıklar enfekte olabilir ve hassas göğüslere ek olarak ateş, vücut ağrıları, yorgunluk hissetmeye neden olabilir. Meme enfeksiyonu mastit olarak bilinir ve antibiyotik ile tedavi edilir. Eğer yukarıdaki durumlar var ise doktorunuza mutlaka görünün. Mastit erken teşhis edilirse tedavisi de daha kolay olmaktadır. Enfeksiyon tedavisi sırasında emzirmeye de devam edilmelidir. Anne sütü anti bakteriyel özelliğe sahip olduğu için mastit sırasında emzirmek güvenlidir. Emzirme mastitin düzelmesinde süreci hızlandırabilir.

Göğüslerde Süt Birikimine Bağlı Dolgunluk

Artan anne sütü, kan akımı sonucunda memeler şişip ağrılı hale gelebilir. Memedeki aşırı dolgunluk memede şekil bozukluğu yapabilir ve emzirme güçlüğüne neden olabilir. Memelerde dolgunluk için, 2 saatte bir sık emzirme ile memelerde rahatlama sağlanabilir. Ayrıca ılık kompres de yapabilirsiniz. Bebeği memelerde dolgunluk nedeniyle emzirme sıkıntısı yaşıyorsanız pompa ile sağma yapabilirsiniz.

Meme Ucunda Yaralar

Memelerde acı emzirme döneminin ilk birkaç günü yaygın görülen ve normal bir sorundur. Meme ucundaki yaralar yanma hissi ve sızlama veya kaşıntı yapabilir. Meme yaraları ve buna bağlı acılar nedeni ile bebeğe yanlış pozisyon verme, yanlış emzirme ve yanlış meme bakımı nedeni ile bebekte beslenme sorunlarına neden olabilir. Meme başındaki çatlaklar için zeytinyağı ya da meme merhemi kullanarak meme başındaki kuruluk ve çatlamaları engelleyebilirsiniz. Bebeğin emmesine bağlı gelişebilecek ağrıları azaltmak için bebeğin ağız kısmının bir kenarına parmağınızı hafifçe sokun.

Bebeklerde gaz problemi ve çözümü?

Merhabalar arkadaşlar, sıradaki bebek sağlığı makalemizde bebeklerde gaz problemi hakkında bildiklerimizi yazacağız. Bilindiği gibi yaşadığımız bu dönemde bebeklerde görülen en büyük sağlık problemi gaz çıkartamamadır. Hemen hemen bütün bebeklerin %85′i bu rahatsızlıktan muzdarip oldukları için anne ve babalar bu rahatsızlığın üzerine gitmektedirler.bebeklerde gaz sancısını geçirme, bebeklerin gazını çıkarma, bebeklerde gaz sorunu

Bebeğiniz gaz çıkaramıyor mu? Sebebine inin…

Gaz çıkartamama pek çok sebebe bağlı olarak gelişebilir. Bunun önüne geçmek istiyorsak öncelikle sebebini öğrenmemiz gerekir. Gaz sıkıntısı genetik olabilir, yenilen besinlere bağlı olarak gerçekleşebilir, çeşitli hastalıklar yüzünden meydana gelebilir.

Sebep sonuç ilişkisini asla unutmayın

Bir bebekte gaz problemi sebebini öğrendiğimiz zaman düzgün bir tedavi yolu seçebilmek için sonuçları gözden geçirmeliyiz. Sebep sonuç ilişkisinden kastımız deneme yanılma yöntemidir. Çocukta gaz yapan olaylar test edilip listelenmeli ve bunun sonucunda gaz yapan sebepler ortadan kaldırılmalıdır.

Gaz sıkıntısını gidermek için şunları yapın:

Yumuşak bir battaniyeye sararak bebeği sıcak tutun,

Bebeğinizin sırtını ve bel kısmını ovalayın,

Karın bölgesine ılık yağ ile masaj yaparak gaz çıkartmasını kolaylaştırın,

Bebek arabasında bebeğinizi sallayın,

Çeşitli seslerle çocuğun dikkatini dağıtmaya çalışın.

Yapılacak bu hamleler çocukta gaz problemini geçici olarak azaltabilir. Rahatsızlığı ortadan kaldırabilir veya rahatsızlığı daha ileri safhaya sürebilir. Bu konuda doktorunuzdan önerileri almalısınız.

Bunları yapmayın!

Anne sütünün kesilmesinden önce erkenden ek gıda takviyesinde bulunulması,

Şeker ve nişasta içeren besinlerin verilmesi,

Çok fazla su içirilmesi veya tam tersi hiç su içirilmemesi,

Bebeğin altının uzunca bir süre ıslak kalması,

Bebeklerde gaz yapan sebeplerdir. Bunları asla yapmayın.