Göğüs Küçültme Estetiği Ameliyat Teknikleri

göğüs küçültme ameliyatı, göğüs küçültme ameliyatı teknikleri

Plastik cerrahi alanının büyük bir gelişim gösterdiği son yüz yıl içinde göğüs küçültme estetiğine yönelik onlarca ameliyat tekniği geliştirilmiştir. Geliştirilen bu teknikler, gelştirildiği yıllarda uygulanmış, artıları, eksileri tartılmış; eksileri ağır basanların uygulamaları terk edilmiş, artıları ağır basanlar üzerinde daha da durularak geliştirmeye devam edilmiş ve bugünlere dek gelmiştir. Geliştirilen birçok teknik, elene elene günümüzde artık belli başlı birkaçının uygulaması devam etmektedir.göğüs küçültme ameliyatı, göğüs küçültme ameliyatı teknikleri

Ameliyatın tekniği, 3 boyutlu yuvarlak bir yapının 3 boyutlu bir şekilde küçültülmesi temeline dayanır. Bu tasarımı cerrahi olarak uygulamak için “Meme başını olması gereken yere naklederek göğsün hangi bölgelerinden ne kadar doku çıkarırsak istediğimiz şekli elde ederiz?” sorusunun yanıtını arıyoruz. Bu sorunun yanıtı ne tip bir ameliyat tekniği uygulamamız gerektiği konusunda bize yol gösteriyor. Göğüs küçültme estetiğinde uygulanan teknikler, meme başının olması gerektiği pozisyona getiriliş yöntemine göre birbirinden ayrılır. Bunlar cerrahların bileceği teknik konulardır, o nedenle detaylara girmeye gerek yok. Ameliyat tekniklerini, hastaları ilgilendirecek olan ameliyat izlerinin oluşum biçimi açısından izah etmek daha doğru olur. Meme küçültme estetiğinde uygulanan bütün tekniklerde meme başının etrafında çember şeklinde bir ameliyat izi mutlaka olur. Buna ilaveten ya dikey, ya da hem dikey hem yatay olarak iz oluşturan iki ayrı teknik daha vardır. Birincisinde oluşan ameliyat izi, meme başının etrafında çember şeklinde ve bu çemberin alt kenarından göğüs alt kenarına doğru uzanan dikey bir çizgi şeklindedir. Diğerinde buna ilaveten göğüs alt kenarında yatay olarak uzanan bir iz daha olur. Uygulanacak olan ameliyatın tekniği, sizin tercihinizin yanı sıra, göğüslerin mevcut büyüklüğü ve ne ölçüde küçültme uygulanacağı dikkate alınarak belirlenir. Teknik açıdan, meme başının mevcut yeri ile olması gerektiği yer arasındaki mesafe oldukça önem taşır. Bu mesafenin uzunluğu kadar meme başını üzerinde tutan ve vücut ile olan bağını sağlayan bir sap oluşturulur. Bu sap ne kadar kısa olursa o derece avantajlıdır. Ne kadar uzun olursa da meme başına ulaşabilen kan miktarı o derece azalır, bu da meme başının beslenmesini zayıflatır. Belli bir ölçüye kadar kanla beslenmesindeki azalmayı tolere edebilir. Ancak bu sap çok uzun olur da kanlanması, beslenmesine yetmeyecek kadar azalırsa, kanlanmasındaki azalma derecesine bağlı olarak, meme başının bir kısmi ya da tamamı yara olabilir. Sigara tiryakisi olan bayanlarda bu problemin görülme ihtimali daha yüksektir. Sigara, damarların bir miktar daralmasına yol açarak, o bölgeye ulaşan kan miktarının da bir ölçüde azalmasına neden olur. Meme başı ile meme başının olması gerektiği yer arasındaki mesafe sigara kullanan bayanlarda 10-12 cm ye kadar emniyetlidir, sigara kullanmayan bayanlarda ise bu mesafe 15 cm ye kadar emniyetli sayılır. Çok iri ve sarkık göğüslerde bu mesafe emniyetli sınırları aşıyorsa, meme başının serbest olarak nakledilmesi daha doğru bir tercihtir. Bu teknikte meme başı vücuttan tamamen ayrılır ve getirilip istenen yere dikilir. Bu teknik, meme başının beslenememe riskini oldukça azaltır, ancak bir dezavantajı, meme başının süt bezleri ile bağları kesildiği için artık süt gelmeyecek olmasıdır.

Be the first to comment

Leave a Reply

Your email address will not be published.


*